6
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
857
Okunma
.
ah bu an; kavgacı, geçimsiz
ve bu an; ötelediğim kendimden
üstümüzdeki toprak bir orman cesedi, kıpırtısız
üzre ilişmişim ki gidenler hep gri
kendi söyleminden korkan kelimeler krallığı
ah bu sözün kitabı da kapanmış, ne geç
yine de; buzu kendini yakan elleri için taşra çocuklarının
otur şu durağan iklimine yerleşik acılarının
ne hoş, ne hoyrat, ne düzenli bi dağınıklık yeri eviniz
yine de ışık var mı, parmak aralarım öyle dar
zorlasam kalbim dünyanın kalbine sığar mı
ne çabasız, kaynıyor kendiliğinden kemiği kırılsa da
öyleyse bu kavganın çığlığı kaç ayar, iyi ve doğru ve
bu kez ölümü gömmek için diri diri
her şeyi belki ama ışığımı satmam hiçbir karanlığa
ah bu an; kendime en uzak mesafeden
hedefliyorum ışığın kalbini
bu an; geçitsiz, korkuya uğrak
ve yine kimsenin barınağında barınamıyor
insanlığın kırılan direnci
5.0
100% (8)