4
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2079
Okunma

işte şimdi tam da burada
ben yokmuşum
sen denizlerin eksilen tuzu gibi
acıyı tatmadan
kum tanelerinde eriyip kaybolan ayak izlerinin yalnızlığından
yorgun düşlerin
selamını iletiyorsun
ölümün uğradığı sokaklarda
yüreğin yorgun
ve son sessizliğine şahit olan gecelerden
karanlığı çalıyorsun
gitme diye bağırıyor trenlerini kaybetmiş
garlardan birinde
çığlığın biri
ateşin unuttuğu bacalardan birine yuva kurmuş
hayal kuşu
ki hiç bir düşün yetişemediği gecelerden uyanık atıyor zamanı
omuzlarından...
sen duymadığın seslerden şarkılar arıyorsun
bilmediğin şiirlerden
serseri dizeleri kurşun diye seviyorsun avucunda can çekişen yalan cümlelerde
---
aldım satıyorum
kimliğini kaybetmiş duyguları ,üç beş alkışın
yarası iyi olsun diye
içinden nehirler geçiyor zamanın
su durmuyor...
köprülerin ay’a bakışını görüyorum uzaktan
koşsam
dokunurmuyum
rüzgarın saçlarında uçuşan ateş böceklerinin yazdan kalan gölgelerine
elimin tersiyle siliyorum
birikmiş
bir öfkeyi
uzat diyorum sana
öpeceğim dudaklarından cesedinin içimden sökülen son soluğunda....
----
YILDIZ
5.0
100% (9)