10
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1816
Okunma
“Ne zaman nerde şimşek çaksa yağmur oluyorsun yoksun..”
ve ne zaman yok sansa seni zaman; göz kanar!..
ne zaman nerde bir şimşek çaksa aydınlanır bedenim;
ışıldar ve çırılçıplak bir yara olurum saçtan tırnağa
yıldırım göğün sesidir ve ne vakit seslense; gök kanar
kanayan her şey bir yaranın yerini imler
oysa ağlarken göğü kanatmak isteyen her şair
bilmelidir ki gök kanamaz
ve fakat kanamalıdır bir yerlerde bir şeyler
budur şairin telaşı
kanamalı bir beyin her sesi kanatmaya meyillidir
budur şairin sanrısı
göksel sesler; en çok göğe öykünen
ve acılarını yere yakıştıramayan şair sözlerinde hazandır!
durun der, hiç bitmez bir düşüşe sevdalı;
asi, zehirli ve pejmürde dilim, durun!
__her derinliği biraz daha derinleştirmek için gürler gök
ve yıldırımlarını salar üstüne yitik bir çukurun
diyalektik bir devinimin gölgesinde kanayan
bir düşe düşer sonra ;
oysa çukurlara en çok yağamayan yağmurlar yakışır
hiçbir çukurun umurunda değildir bu göksel azarlanmalar
onlar zehirli dillerden akan irinlerle dolma telaşındadır
ve fakat hiçbir dilin hiçbir zehri hiçbir boşluğu dolduramaz
velhasıl; gök allahın çukurudur ve hiçbir deveranla dolmaz
ki göğe benzeyen suretler de boşluklarını Allahtan almış birer uçurumdur;
sürer gider sürekavı dolmaz ve iflah olmaz!
!...
(../ bir çocuğun yıldızlara cilalı taş atma zamanından /...)
5.0
100% (17)