Fırınımız bakkalımız mahallemiz

Sabahları taze ekmek için çıkmadık mı evlerimizden
Sağa sola selam verip gülücükler bırakmadık mı
Kimseler yoktu belki pencerelerde
Varsın olmasın
Sabahat abla hariç
Küçücük balkonlarda bir saksı çiçeği mutlaka Afrika Menekşesi
Ve pencere önlerinde teneke kutularda
Küpeli
Cam güzeli
Sardunya
Taze ekmek için üşenmeyip fırına giderken
Fırın yolunda daha çok çocuk
Lakin bizler hep daha kalabalıktık sanki
Belki bastonuyla adım adım ilerleyen bir büyük baba
Dönüp sabah namazından çıkmış sıcak ekmek uğruna
Karşılaşır selamlaşırdık yolda
Başka da mahallenin sakinleri
Kediler
Köpekler
Komşu bahçesine yumurtlayan tavuk
Ve mahallenin namusunu koruyan horozlarımız
Ha bir de simitçimiz eksik olmazdı bol susamlı çıtır taze
Ve sabah ajansı için camda her daim
Mitçimiz Sabahat abla

Jurnallardı komşuları birbirine toplayıp akşam sabah haber
İbadetin alasını yapardık fırın yolunda yarılanırdı somun
Hakça bölüşürdük ekmeğimizi
Her mahallenin bir muhtarı
Bir başkanı bir başbakanı vardı

Reis ise boş bakardı çöplüklere desem belki hakkını yerim
O da iyi adamdı

En azından arazözle sulatırdı mahalleyi
Her ne kadar anlamasa da alfabeden sokak adlarını bilirdi iyi
*
Dişin mi ağrıyor diş çekimi
Ne ararsan
Sırtın mı ağrıyor Fatma teyzenin şifalı ellerinden kupa
İspirtolu pamukla
Hijyensiz de olmazdı ha
Okula giden talebesi
Bebesi
Ebesi her bi şeyi
Şu bizim mahallenin mevcuttu
Sütçüsü
Tüpcüsü
Eksik değildi
Her selam her tebessüm
Bir kap yemekle dönerdi evlerimize

26/Aralık/2014/Cuma/Ankara

Yüksel Nimet Apel