4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
2125
Okunma

Ağlarken kendi közümü söndürdüğüm
Kendi tuzumu azdırdığım kalabalığım
Kafası karışık zamansızlıklarım
Herhangi bir renk olmak için, tüm renkleri sevmek gerekti
Köre bulanmış dünya için ne zordu
Hepsini biraz tanımak
Köz olmak için, önce yanmak
Yanmadan önce pişmek
Dört mevsimden hiç biri
Bu melodiye sığamadı
Kendi ellerinle kendimi yok eden suret bürünmemiş henüz
Varlığının yok olma sebebim olması
Uyuşması bunların
Ama uymaması, hiçbir kâğıt üzerinde
Aynı geceye yatıp, başka mevsimlerde yakalamak gibi
Küçük hesaplar bunlar
Varlığının yok olma nedenim olması
Her şey sıradanken
Biz sıralamasını bozduk bu hikâyenin
Can sıkan şiirlerim oldu benim
Ellerimi hiç kafamın üzerindeki uçuşan sevinçlere kadar uzatamadım
Denk gelmedi o mutluluklar
Ya da geldiğinde artık mutluluğunu yitirmişlerdi
Gelip, geçici, anlık mutluluklarla yetinemeyenlerdir aslında en hüzünlüsü
Düşmedim dediğim yerde
İçimdeki her şeyi düşürdüğümü
Gözlerimden anladım
Yağmur bulutu tepemde
Yağmur kuşu
Yağmur sonrası toprağı
Pembe unuttu rengini, uçtu
Can sıkıcı şeyler bunlar
Sigaraya başlama nedenidir
Yıkılan hayaller
Bir hatıra gibi dikilir dumanın gözlerinin önüne
O dumanın içine neler sığdırmazsın ki
Sigaraya başlama nedenidir, gidenler
En çok onların silik hatıralarını barındırırız dumanın içinde
Yüzeyde nedensiz ama aslında nasıl da hikâyesi vardır, gökyüzüne ulaşan dumanların
İçmek için daha iyi bir neden yoktur
Hiç şüphesiz
Çıktığım yolların pusulası bozuk
Herhangi bir yere varmanın telaşı bıraktı kıpırtısını
Tek rahatsızlığım buydu
Heyecansız yolculuklarım
Durup dururken pencereden gökyüzüne uzanışlarım
Bulutlarda arayışım seni
Çok mu inandım masallara
Henüz yazılmamış bir masaldan düşmüştüm ben
Kahramanın yüzünü görememiştim
Canım sıkılmıştı
Uyanınca her yer berbat görünüyordu
Göremediklerime körlüğü duyurmayı isterdim
Rüyalara fazla takılmıştım
Hayallerimden tanıyordum seni, o kadar
Gerçek hayat ya fazlasıyla tanıtıp, bozdu aramızı
Ya da tanışmamıza fırsat bile vermedi
Üzücü şeyler bunlar
Gökkuşağından uzak şehirlerde renkli ışıklara kanıyoruz
Hava ılık ve nemli, yapışkan
Lüks aydınlatıcılarla gizlenmeye çalışarak
Biraz daha yıkanıyoruz yapmacık, süslü kelimelerle
Yıkılıyoruz, yaralarımızı birisi göz ucuyla sıyırdığında
Görebildiğim tüm renkleri armağan etmek isterdim körlere
Siyah bana yeter, ay ışığının aydınlattığı
Bulutsu, saydam
Somutlaştıramadığım gün gibi gerçekler var tenimi sarmalayan
Şeffaflıktan bahsediyorum titreyerek
Dilim sürçüyor
Neyi doğru yapmak istedimse
O yanlışım oluyor
Dirliği, düzeni yok yüreğimin
Dalgınlıklarımı dağıtmaya çalışıyorum sokaklara
Birlik olup, toplanıyorlar
Ben en çok ellerini uzaklaştıran şehirlere dargınım
Kaybolamıyorum, şehrin merkezindeki sokak lambası gibi gözlerim
İlk ışıkta bulunuyorum
On Üç Ocak İki Bin On Beş 17 00
Nevin Akbulut
5.0
100% (9)