6
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1639
Okunma
bir hayat göçerken içimden
bir akşam
gelirsin ağır bir geçmiş kokarken yüzüm
üzülmek yok o an
telaş yok
bağdaş kurar boğazımdaki son yemin
kördüğüm olur uykumun düşleri
gözlerim arsız bir nehir yatağı olur
ve coşar koynumda kuşların göç telaşı
bilsen ağlamak ne güzeldir
sonsuzluk dediğin özlenen bahar
ağladığım yerde doğacak
sancılanıyor sol yanım bak
az bir zaman yaşamak ver
kaderi keder aynasında aradım
sarımtırak bir kadın
ve sırtı pencereye açılan son akşam vardı
katı bir adamın ruhunda oynaşan
terlemiş bir geçmişin gözleri
ne kadar yaşatır ki rüyamdaki renkleri
ya susar mı yüreğimin üst üste yığılmış kentleri
bunca yıl uyumuşken kırgın kelebekler im
yinede uyanır mı içimin çorak mevsimi
yağmur dökülecek karanlığın yüzünden
göl olacak zaman
ağzımda uyuyan son buse
öpüşmek isterken yaşamın nefesiyle
ölüm sesi dirilecek hemen
aşk dilimdeki son kelepçe
zaman
sonu görünmeyen bir sokak lambası
zaman
kalbimin o karanlık ağzı
ıslanır kaldırımlarda ruhumun aynası
kırılır
yorgun bedenlerin öteki yüzü
uyanır nehirler ansızın
biz yaşamaktan yılgın
biz ölümden bezgin
yinede biz dileriz sonsuzluk ondan
cennet
tenimizde uyuyan hicran
tut beni yüreğimden
korkuyor ağzımdaki yemin
kopuyor içimde senden
çünkü ben
tek kelime geceyim ebeden
my