Kar yağınca dünyanın yükü artmış.
Ya evimin tepesindeki kiremitlerin gramajı?
Allah korusun!
Ya öyle giderim, severek, sevişerek,
ya da böyle bir afetle...

Sabahtan beri dünyanın yükünü çeken şu hamal kaç para kazanmış?
Müslüman ahali aç kalmış, sevap kazanmış...

Bana balık verme, balık tutmayı öğret!
Bir deniz kızı tutayım, getireyim; rakı yanında iyi gider...
Kar fırtınasında şapkası uçmuş babasının keli görünmüş!
Kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmamış...

Bir mağazanın vitrininde duruyordun öylece, satın alıp eve getirdim.
Bir kelle soğan gibi eziktin...
Hep eziktin hayata karşı, ben seni adam ettim.
Sen de beni ihya ettin.
Her yudum rakı senin efkarındır.

Evimin baş köşesinde dimdik duruyordun.
Gerdanlıklar takmıştım boynuna, koluna bilezikler.
"Dudaklarında arzu, kollarında yalnız ben,
sana bakan bir çift göz, ben olayım sevgilim..."
Sesim çirkindi, kimse duymasın diye kısık bir sesle okurdum şarkıları.
Sana, sırf sana, öyle güzel dinlerdin ki!

Kar fırtınası kar taşıyordu dünyaya, dünya ağırlaşıyordu.
Devlet baba doğal gaza zam yapıyordu.
Devlet baba asgari ücrette ’ham’ yapıyordu.
Emeklilerin anası ağlıyordu...

Ne de güzel bakıyordun.
Kombiyi kapatıyordum, bakışlarınla ısınıyordum.
Ya o dudaklarındaki gülücük ne de güzel suskun!
Ne de güzel olmuş seni satın aldığım...

Bak, beyaz kanatlı kelebekler geldi kışımıza,
haydi boyayalım kanatlarını sevdiğimiz renge.

Eskiden üşürdüm de iki yorgan örtünürdüm,
ağlardım yorgan altındaki yalnızlığıma, korkardım.
Tanrı da ağlardı yalnızlığına, korkardı, saklanırdı, görünmezdi hiç...
Gideceksen karanlığı bekle de git.
Bekle ki, korkaklar gizlensin.
Yıldızlar ortaya çıksın.
Doldur kucağına her bir yıldızı bana getir, benim dünyama...
Benim dünyamda da yıldızlar parıldasın.
İstersen kal, gitme...
Tek yıldızım sen ol...
Kör olsun, topal olsun. Aklımdan zorum olmasın.
Sen olsun, aşk olsun...

Ne de güzel ellerimde ellerin, gözlerimde gözlerin, ebediyetimdesin...
Ne de güzel kar fırtınaları çoğaltmışsın, dünyayı batırmadan ağırlığınca
Ne de güzel severmişsin kar tanelerini, boyayarak kelebeklere
Ne de güzel anlatırsın sessizliği suskunluğunla
Ne de güzel ısıtmışsın dünyamı, beni bir sen anlamışsın.
Ne de güzel güzelleştirmişsin dünyamı, böyle de olmaz ki...
Ne de güzel yazmışsın kanatlarına kelebeklerin,
sen bensin...