17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1620
Okunma
köy haline gelen şu dünya’da farklılıkları düşman olarak değil,
toplumumuzu süsleyen bir motif olarak görmek niyetiyle.
Ben dedi, yudumladı çayından
Uzak bir diyar gibi
Anlatmaya başladı adından
Gözleri daldı ardından
Ah evlat dedi bana bakıp
Çağlayan sular gibi akıp
Güzellerin hep bağrını yakıp
Geçti gitti gençlik çağlarım
Eylüller gördüm
Şubatları da
İhtilallerin en canlısını da
Delikanlılık çağının
Heyecanlısı
-Çayından bir yudum alası.-
Uğrunda neler vermedik ki
Kardeş kardeşin başını
Tuttuk sonra oturup yasını
Şimdi hatırlarım bir gece yarısı
Evinde çoluk çocuk bir de karısı
-Yanmış sigaranın molası.-
Geçti gitti o günler derken
Yeni nesil şarkı gibi dinlerken
Yine çıktı kelimeler geceden
Sağım solum birleşmişken
Devlet bu, temelleri sağlam
Korkarım okuyup da cahil kalandan
İnanç gereğiydi ya da
Yaşam tarzı
Saygıyla eğelim başı.
Barışın ak güvercini
Yesin içimizdeki güveyi
Toplumumuz kaybetmeden
Kabullenebilsek farkları
Beş parmağın her birini
Ayırmasak birbirinden
Bir şey elden gitti diyerek
Marifet sanıp kıyameti kopartıp
Sokakları doldurmasak.
Devlet bu, temelleri sağlam.
Kraldan daha kralcı olmasak.
Eskiden yaşardı aynı mahallede
Müslümanı, yahudisi, papazı
Şimdi bir ülkeye sığdırmaz.
Çağdaş zihniyetin kafası!
Özgür kuşların kanadını kırmadan
Uçabilsek semada.
Yine eskisi gibi.
Komşu komşunun inancını
Sormadan yaşayabilsek.
Çayından bir yudum alası.
Yanmış sigara molası
Gerisi okuyana kalası…