9
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
1672
Okunma

(( hüzün )) Elçin’e...
-iki nehirdik biz
kendi sularında arınan
ve kendi sularında boğulan-
benim ekmek götürme kaygım vardı
senin ekmek pişirme telaşın eve
senin bakışlarında güz konuşlanmıştı
benim bakışlarımdan dökülürken
sarı sarı gazeller
yollar uzuyordu içimizden
senin göğe/adı Berre
benim denize/adı yine Deniz
iki mavinin birleştiği o çizgiydi işte bizi birleştiren
ve yolumuzu bir eden belki de
hani diyorum ölsek bir gün
sevincimizden öleceğiz bunca soysuzluğun içinde
alnımız ak
başımız dik
gücenmedik ki hiç biz
bizden ötesine
yahut berisine
kızdıysak/kendimize
sövdüysek ana avrat/öfkemize
kırdıysak tuzla buz edip/ kalbimize
senin balkonunda begonvillerin var
akdeniz kokusu taşır iklimsizliğine
benim penceremde boş bir saksım var
bekler durur karın yağmasını
delip çıkacak ille zemheriyi
savuracak mevsimsizliğimi bir kar/delen gibi
sahi gülüm
bir çay koysana ocağa sen
yansın altı ben gelesiye
demlensin bir de iyice
tıpkı ömrümüz
tıpkı gönlümüz gibi
içelim geldiğimde ölesiye
dostluğumuza ve kardeşliğimize….
12:00/28.12.2014/Sev_tap