3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1342
Okunma
(meşveret kurulmuş makamında şeytanın / topukları Tahir’ in bedenini bölüşüyor!..)
aramızdaki tek bağdı…
bağlanmıştık pamuktan bir ipliğe
çarpışınca iki enerji
gökten felâket yağdı
kopuverdi iplikçik
bakar mısınız şu garipliğe?..
bir fare kovuğunda saklanıyor
bir baykuş ayaklanıyor
orman boydan boya tuzaklanıyor
hızla gazellerin arasından geçiyor bir gelincik
hâlâ şarkı söylüyor minik serçe
cik! cik! cik!
sonra kelebeği görüp kanatlanıyor
pusudan bir atmaca fırlıyor hemencik
-yolcular meraklanıyor-
“aşk bunun neresinde?” diyor rast gelenin biri
-sırıtıyor; besbelli hergelenin biri-
oysa aşk uçuyor kelebeğin kanadında
gönlünde gözü yok ki!.. nereden görsün?
tıpkı “elifi mertek sananlar” gibi...
okursun, aptallığı yer tutmuş bir mekân: adında...
-ilâhi adam!.. elbette cahillikte özgürsün!-
-lâkin leylâ’ yı okumadın ki bir kez hayatında?..-
yazık!.. bana, ağlamak belki
belki kızmak düşüyor
yine de yazmak düşüyor
her geçen gün biraz daha üşüyor Tahir
yanaklarından hâlâ kan sızarken
birileri sinsî sinsî gülüşüyor
sızmıyor dudaklarından bir damla kahır
“adam gibi adam” çünkü Tahir
“adam gibi” düşüyor...
meşveret kurulmuş makamında şeytanın
topukları Tahir’ in bedenini bölüşüyor!..
15.02.2008 / Güdül / Ankara
Ahmet Turan Altunsu