Dinler isen müdür bey bu sana maruzatım
Yıllarca emek vermiş hiç gülmemiş bir zatım

Müdür bey her daim boynum sana eğiktir
Lakin ağır gelen şey yetmeyen gündeliktir

Beni tanırsın belki cefakâr işçin rıza
Beş yıldır ilk defa çıktım makamınıza

Rahatsız eder isem odanıza sokmayın
Size bir çift lafım var uzun etmem korkmayın

Bir ufacık oğlum var sakattır yürüyemez
Her gün çilesi büyür, bir kendi büyüyemez

Babasını çok sever demez derdini ancak
Her akşam iş dönüşü bekler benden oyuncak

Verdiğin beş kuruş yetmez desem kızarsın
Gerçi yüzüme gülsen mesaime yazarsın

Bilir misin müdür bey gayrı yamalar tutmaz
Yılda bir bayram gelir lakin beni avutmaz

Bayram dedim sizedir bizim nemize gerek
Beş yıl kahrımı çekti sırtımdaki şu yelek

İsyan etmek istemem lakin derdim acıdır
Kiram maaşım kadar ev sahibim hacıdır

Şu senin makineler ellerimde nasırdır
Azığım kuru ekmek bilsen tadı nasıldır

Şudur senden isteğim uzattım biliyorum
Seni meşgul ettim ya kendime gülüyorum

Sakat oğlum vardı ya kederimin kancası
Beni işten attığını ona söyleme amcası...