0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
866
Okunma

Yalnızlığa bürünmüştü bu şehir,
Gökyüzünün derin ufuklarında .
Çığlıkları yükseliyordu adamın ,
Sirenler misali şehrin nidalarinda .
Zaman durmuştu bu şehrin sabahında ,
Ve adam irkiliyordu birden yalnızlıkla.
Anlam veremediği düşünceler üşütüyordu bedenini ,
Şehrin pusuya yatmış ,
Yarım kalmış umutlarıyla .
Zaman akıyordu birden ,
Yıldızlar kayboluyor, beden üşüten,
Işığıyla umut silen güneş doğuyordu.
Ama aklar düşmüştü saçlara yalnız adamın.
Anlam veremediği hızla geçmişti duran zaman .
Ve yalnızlığıyla irkiliyordu yolun yarısını geçmiş bedeniyle .
Gözlerdeki çizgiler anlatıyordu yorgunluğunu adamın .
Ve bitiriyordu yalnız bir günü daha adam
Semalarda yankılanan,
"sela" nidalarıyla