Bugün canım yavaş yavaş yürümek istiyor,
Vitrinlerden kendime bir şeyler beğenip,
Almadan gitmek istiyor.
Bugün canım çiçeklerden çiçek yapıp,
En çirkin kıza sunmak istiyor.
Cebimdeki son paramı da bir dilenciye verdim,
En son korkularımı yitirdim,
Bugün ölecek miyim?

Bugün, sanki yabancı bedenim,
Bugün, ruhum iten kutbu tenimin,
Dinleyim de hava durumunu,
Soğuksa üşüyeyim,
İflas ediyor yaşamsal reflekslerim,
Ömrümde ilk defa sonbaharı sevdim,
Bugün ölecek miyim?

Bıkmışlı ömrümün son kez baktım kalesinden,
Tarihi olsun istemiştim, tarih oldu,
Temmuzlu yüzüm şimdi güzünlü,
Ölmüşlü babam gibi soğudum her şeylerden,
Artık gitmeliyim vakit erken oldu,
Küsmüşlü nefeslerim, müsaade istedim gizlilerden,
Boşanır ruh bedenden,
Bugün ölecek miyim?

Arabeskleşiyor hislerim,
Müslüm Baba’nın ciğerini sarsan melodiler,
Benim de bulaşıyor ciğerime, hastalanıyorum,
’’Bütün duygularım ağır yaralı.’’
Gördüğüm her şey bana doğru uzaklaşıyor.
Lambalar karanlık ışıklar saçıyor.
Acımıyor hiç kendime, acıyan kalbim.
Sevgi yetmezliğinden ölüyorum.
Üzerimde bir suskunluk var,
Hayallere dalıyorum.
Bir parkta ölmüş kalmışım,
Hayallere dalıyorum.

Sefa MERT