Kötü deme !.. Kime kemlik yaraşır ?..
Dile bekçi, dudaktaki incinir ...
Sevinmek ne, yerinmek ne, sonuç ne ?..
Teğet geçsen, odaktaki incinir !..


Yaş duvarın tez dökülür sıvası;
Kime sorsan, üste çıkmak davası;
Belâların dildedir bet yuvası,
"Off" çektikçe, yutaktaki incinir !..


Adaletin teraziye ikilik;
Mülk fesadın araziye ikilik;
Felsefende faraziye ikilik,
Dalı kırsan, budaktaki incinir!..


Düşen kimdir ?.. Düşüren kim ?.. Kaldırsın !..
Bu denklemin çözümünü buldursun !..
Hasretini bir yuduma doldursun,
Esrimezsen , bardaktaki incinir !..?


Yolda rehberinse bir erdem eri,
İnciye dönüşür dört ayak teri;
Başına tebelleş etme kemteri,
Saç del’lenir, taraktaki incinir!..


Düzgün baksan yeni baştan doğarsın !
Merhametin marazını savarsın !
Balçık fidesinde pirinç sayarsın,
Hor görürsen, bataktaki incinir !..


Senden taşan tüm varlığın özüdür,
Ruha mihenk, Fahri Âlem gözüdür;
Her görüntü "tek-bir" anlam cüz’üdür,
Ayrı dersen, kundaktaki incinir !..


Ocak kızdı, kelam geldi tavına;
Neyi, kime karşı, nasıl savuna ?..
Bilge sözü gerdi, saldı avına,
Boşa gitse, sadaktaki incinir ...


Kötü deme !.. Kime kemlik yaraşır ?..!
Dile bekçi, dudaktaki incinir ...