3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2374
Okunma

Acıyı bölüşebilmenin yiğitliğine...
/ Her aşk bir bıçaktır ayrılıkların bilediği;
yeni bir hayat taze bir dramdır. /
I
Biz ayrılığın çocukları
acıların örsünde,
uzaklığın sinesinde sınanmış;
yürümüş, kavuşmanın yollarını aşındırmışız...
Biz ayrılığın çocukları
beklemenin sabırlı sessizliğinde hasreti utandırmış
başkalarına ait boşluklarda kayboluşa karışmışız..
Herkes birbirinin dublörüyken böyle,
biz aşkın ’viran delikanlıları’...
belleğimizde uğultular ve sıtmalı imgeler
ellerimizde kirlenmiş kalemlerimiz,
kirli şeyler yazmaktan..
Ve içimizde,
kimliği belirsiz kişi ve ya kişilerin saldırısına uğramış ölü şiirler.
Biz yalnızlığın çocukları...
kimse görmez içimizde bir yığın unutuluş taşırız, sevgi açlığının çölünde
biz boşluğun çocuklarıyız doldururuz
kendi içimizi, kendimizle...
II
Günler geçip gidiyor
hiç bir yara kabuğuna sığmıyor...
zaman ömürleri biçiyor
her şeye yeniden başlamaya kimsenin ömrü yetmiyor...
Her şey üşüyorken kendi yalnızlığında
kimse gülümsemez ve benzemez kendine...
Herkes gizler ihanetini,
kim sevmez gerçeğini?
Günler geçip gidiyor
bu sular seraplara yetmiyor
külleri rüzgara kurban kalbim yanıyor
bir şair ensesinden vuruluyor
herkes bir şiirde kendiyle buluşuyor...
Günler geçip gidiyor
hiçbir yara kabuğuna sığmıyor...
duvar diplerinde dilenciler inlediği her duayla vicdanın kimsesizliğine hıçkırıyor...
bir kadın yanık bir türkü iliştirmiş dudaklarının kuytusuna sarhoş makamında söylüyor..
sevgi tacirleri, hayatın korunaksız
bir yerinde yeni bir aşkı daha yağmalıyor...
sosyal orospular eski bir ihanete savrulmanın hüznüyle efkarlanıp, hayata küfrediyor..
umudu eksik, işsiz bir baba yoksulluğun kayalıklarına çarpıyor!
bu yüzden insanın yalnızlığı hiçbir şiire sığmıyor.
Yalnızlık üstüme devriliyor
yalnızlık ki hiçbir kalabalığa yakışmıyor.
III
/Aşk bir mayındır üzerine basmayın! /
Her aşkın iskelesine bir yalnızlık yanaşır
hoyrat bir şarkıdan ya da vahşi bir rüzgardan sonra...
Saflığımız fırsat bilindi / ölüme terk edildi masumiyetimiz
biz hayal kurardık, hayat tuzak!
cehennemde oynayarak büyüyen çocuklardık
bu yüzden yeşermeyi bilmiyoruz...
çıkamadık indiğimiz ürkütücü, derin hayatlardan
en fazla bir ömür yaşar herkes,
ama biz yaşamayı bilmiyoruz
biz Tanrı’ya inanırız, Tanrı bizi tanımaz, ziyan oluruz.
Öyle bir yalnızlığa müebbetiz ki,
bize hayat suçluluktur.
Yeni şiir yazmayı öğreniyorum
sokak çocuklarının hayat bilgisinden...
bazı şiirler bıçak gibidir;
dikkat edin!
dikkat edin,
aklınızın bir yerini kesersiniz!
İnsan şair olmaya görsün
rakı kadehiniz bile kırılır, kalbinize öykünerek...
Aşk yasaklanır;
içimde bir katil saklanır
böğrüme bir bıçak saplanır
gözlerinde birikirim ağlamanın
beni ağlayın!
ağlayın beni...
IV
Biraz çıldırmakla duyulurdu oysa anlamanın sesi..
ihanetin yüreğinde paslı hançerleriz;
gece zimmetine geçirmiş bizi
kendimiz için az öldük, sizin için çok!..
_______Birdal Erdoğmuş -
5.0
100% (7)