27
Yorum
42
Beğeni
0,0
Puan
2785
Okunma

kahroluyorken
aralık ayının ortasına doğru ancak aralanıyor
nefretin kapısı
sipsivri bir bakışla gaddarca çakılıyor
birdenbire yüzüme
beni çökertiyor işte o anda büzdürerek dizlerimi
kor bir yangının hışmıyla yalayış ta ki geçişi
kustuğu tüm nefreti
işletti verdi ruhumun en alt tabakasına dek
kasıtsa kasıt
kinse kin
nefretse nefret
sevgin koptuysa ki
bırak da git
hiçbir şey hiçbir zaman sevgisiz olmaz ki
…
birlik ışıklarının yandığı yerde de ortalık karartılmaz ki
bu sen olamazsın
ben bende değilim ki
peki kimler giriverdi aramıza
belki de döküntülerdir son hamlede ki
hiçte bakamadık sarıldığımıza
çökertti üstümüze tüm yaşantımızı
akıp durarak gözlerden sel gibi gider mi
içimizin ta içini paralarken mazi
atimiz de hiç görünmüyor yoksa çokta ırak mı
…
içimize işlerken yüreğin hissiyatında ki sitemler
çıkmaz bir sokak sonuna takılı kalmıştı sevgimiz
bir geri dönüş ne mümkün hiç yok ki iz
boynumuzu bükük bıraktı ağyar eller
yargısız bir infaz gibi kalakaldık ortalık yerlerde biz
bir kaosun yağmuru altında olmadığımızı kim diyebilir ki
sıra dışı bir işlem bizimkisi
söylemler de hep saçma gelmişti zaten cümleler
çırpınışlarım batakta gibi
boş boşunaydı tüm can havliyle debelenmeler
…
deprem varı iliklerime dek işledi tavırlar
yüreğimin tam orta yerinden vurdu o anlamsız sözler
tüm tenimden terler fışkırırken
unut denen yerde ki kahrolan bir buyruk
ipe çekilmemek artık bir an meselesi
sorumsuz bir yaşamı çırılçıplak soyunca nereye varılır
bana sen uyumsuz bir elbise gibiydin
zaten dar gelmiştin üstüme
ruhumu tamamen söküp de aldın
vicdanın ile düşüncelerin arasında ki köprü de
geçit vermeyen bir namert bekliyor bak
aslı astarı yitirtmeden
geçiş yasak!
şartı ilen
...
sonuç
sonuç mu hiç ne olacak ki
köhne bir köşede
eli ensesine bağlı bir adam duruyor
ve çömelmiş bir halde de oturuyor
boşta kalmış olan
tüm emeklerinin meşakkatlerin in üstünde
içten kavrularak hüngür hüngür-de ağlıyor…
(05.12.2014) AZAP…