1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1366
Okunma
Yaşanmış bir hikayenin şiirleştirilmiş halidir.Rahmetli Fatma halam ve Esma bu şiire konu olan
kahramanlardır.
MELEK ANNE
Mayıs ayı geldimi
Başlar bende korkuyla karışık bir telaş
İkinci pazarın adını koymuşlar Anneler günü
Kim koyduysa beni düşünmemişler elbet.
Anneler günü benim için buruk
Anneler günü içim kavruk
Ben doğarken ölmüş annem
O yüzden ne sesini bilirim ne nefesini
Aklım erene kadar anlıyamıyordum durumu
Meğerse doğurmuş beni annem hayatı pahasına
Aldırmamış doktorların ölürsün uyarısına
İyi mi etmiş kötümü hala bir fikrim yok
Bir hayat için kendi hayatını feda eden çok.
Okuma yazma öğrenince anlamıştım
Yalın ve acı gerçeği
Nüfus cüzdanıma baktım
Baktımda dona kaldım
Annemin adı Fatma babamınki İsmail olmalıydı
Ama yazılanlar başka başkaydı.
Üstelik soyadımda farklıydı.
Koşa koşa eve geldiğimde açtı kapıyı
Annem bildiğim kadın.
Sordum o zor soruyu .
Anne niye benim soyadım seninkiyle aynı değil?
Yoksa sen annem değilmisin?
O hiç bozuntuya vermedi.
Öyle şey olurmu kızım?
Bir yanlışlık olmalı dedi
Aldı nüfus kağıdımı eline bilmiyorcasına
Vay Adı batasıca nüfuscu Kazım
Yanlış yazmış kızımın nüfus cüzdanını
Meraklanma kızım ben düzelttiririm hemen onu
Böyle söylemişti bana Annelik yapan
İkna olmamıştım ama üzerindede durmamıştım.
Büyüyordum altı kardeşimle beraber
En küçükleri olarak
Birazda şımarık
Sıcak bir aile ortamında.
Mutlu bir çocuk gibi.
Taki büyü bozulana kadar.
Dördüncü sınıfa gidiyordum.
Okul dönüşü evin önü kalabalıkmı kalabalık
Bütün şehir yastaydı sanki
Ve herkes ağlıyordu istisnasız
Kardeşlerim ,babam ağlıyorlardı hıçkıra hıçkıra
Kimseler bana bir şey söyleyemiyordu
Herkes oradaydı
Konu komşu, Dayı, amca,hala, teyze ,
Hatta asırlık Kocana ebe
Gözlerim onu aradı
Belki bir şeyler söyler diye
Şimdi çağırır beni
Anlatır olup biteni
Heyhat çağırmıyordu beni kimse
Sordum her gördüğüme nerde Annem diye
Kimseden bir cevap alamıyordum niye,niye
O zaman anladım matemin sebebini
Sadece o yoktu annem yoktu.
Kocaman bir boşluk içime çöktü
Çaresizlik boynumu büktü
Ateş minik yüreğime düştü.
Gözpınarlarım durmadan aktı.
Akarken her yanımı yaktı.
Ne yapardım annesiz?
Nasıl yaşardım onsuz
Kim okul önlüğümü giydirecek
Kim sarı saçlarımı örecek
Geceleyin açılan üstümü kim örtecek
Okuldan dönüşümü kim gözleyecek
Bir trafik kazasıydı bizi ayıran
Annem de Kurban
Annemki iyilikte meleklerle yarışan
En sonunda kırklara karışan
Günler geçti aradan
Taziyeler ,ziyaretler sıradan
Birde her gelen bakmazmı yüzüme,
Manalı manasız
Bu çocuk ne olacak der gibi
Arada bir fısıltıyla konuşmalar
Acabalı şüphelerle dağılmışken kafam
Çağırdı bir gün beni
Babam bildiğim adam
Yanında bütün kardeş bildiklerim
Anlattılar bir bir bütün gerçeği
Seni bırakamayız hiçbir yere
Bozulmasın ailemizin düzeni,
Melek annem büyütmüş beni
Yedinci çocuğu olarak sevmiş beni
Öz evladı gibi hatta biraz fazla sevmiş beni
Anne sıcaklığıyla sarıp sarmalamış beni
Sunmuş bana Anne kokusunu
Hissettirmemiş Anne yoksunluğunu
Ama söyleyememiş gerçeğin ne olduğunu
Bende annemi gerçek annem
Kardeşlerimi gerçek kardeşim sanmışım yıllarca
İyikide öyle sanmışım
İyikide annesiz kalmamışım.
Benim iki annem vardı.
Birini hiç görmeden ,
Diğerini doyasıya sevdim.
Annem diye öpüp kokladım.
Öğrenince işin aslını
Gerçek annemede
Yer ayırdım kalbimde
Anneler gününde ben
İki mezara birden varırım.
Birisi yaşım kadar eski
Birisinin toprağı taze henüz
Birisi denize nazır
Diğeri toroslara
Birisini gölgeliyor bir çam ağacı
Diğerini kucaklamış köklü bir Çınar
Anne sinesine yaslanır gibi
Sarılırım mezar taşlarına
Dualar okurum dilimin döndüğünce
Melek annemin öğrettiğince
Birde süslerim mezarları
Hoş kokulu Mersin dallarıyla
Kır menekşeleriyle, sümbüllerle
Yine geleceğim anneciğim
Diye vedalaşırken
Başka bir aleme
Dalıp gider gözlerim.
Cennet bahçesi gibi görünür gözüme
Yattığı yer annelerimin.
Turan UYSAL
8 Mayıs 2014
Abidinpaşa