3
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1372
Okunma
-sırtımızda göç izleri
sürüldükçe içimizden dışarı
öğrendik hayatı-
de gülüm
biz mi büyüdük yoksa zaman mı?
gurbet içimizdeydi
yollar içimizde
ve acılar taht kurmuştu göğsümüze
yoktu hüzünbaz z’amanın şakası
ne ettiysek biçareydi saatler
ne ettiysek resimler ağladı tozlu çerçevelerde
ne yaptıysak dinmedi iç kanaması şarkıların, şiirlerin
yol yol büyüttük ağıtları
sus pus dinledik ninnileri
biz de büyüdük, büyürken acılarımız
ve çoğalırken anılarımız boy boy…
de gülüm
bu karanlığın ardından mı açtın sen günebakanlar gibi
sızımı otamaya mı yollandın asırlar sonrası
bir çift sözün didarında açan gülistan mı gözlerin
uçurtmaların ardından koşan çocukluğum mu ellerin?
de gülüm
yazgın, yazgım mıydı yoksa daha doğarken
ve gökte kayan kuyruklu yıldız
denizde parlayan koca yakamoz
sen miydin o
vakitli, vakitsiz göz kırpan, gönül çelen karanlıklar içinden?
kaç çocuğun merhametine sığındım
ağlarlarken gözyaşlarında
kaç ananın yüreğinde kavruldum, bilir misin?
ve gökyüzüne bakıp, bakıp
bilmediğim kaç kuşun kanadına ilişti
öykünerek çocukluğum, bilir misin?
bil gülüm!
deniz’lere doğdu yüzüm olmadık zamanlarda
ve deniz’ler doldu hep avuçlarıma
bundandır bekliyordum gelişini
kuraklıklar ardından gelen boran gibi
biliyordum bir gün mutlaka
sırılsıklam olacağım varlığınla
ki varlığın
varlığıma armağandır
bil gülüm!...
16:00/02.12.2014/Sev_tap
5.0
100% (5)