5
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1761
Okunma

-I-
sen geldiğinde ben yoktum aslında
aslımı arıyordum yitik sokaklarda
dilek ağacında unutulmuş bir dilektim asırlardır
Tanrı hatırladığında beni
sen geldin sunulmuş bir armağan gibi
sen gözlerimin b’elasi
sen yüreğimin odağı, odası, can yoldaşı
sen ömrüme yazılan yazgı
alnımın akı
sen içimin kara sevdası, deli yangını
sevmelere kıyamadığım
koklamaya doyamadığım çocuğum, çocukluğum
sen özleminden kentler yıktığım
ve dahi ülkeler kurduğum
ellerinde rengarenk balonlarıyla
uçurtmalarıyla koşturan çocukların şen kahkahası
sen
bir ömrüne
bin ömrüm olsa bedel sayacağım
mavim, mavi çocuğum
mavi umudum benim…
-II-
geldin!
yoklukları yırtarak
hiçlikleri yok sayarak
bir çiçeğin tomurcuğunda
bir kuşun kanadında
ve yolları
ve dağları
ve fırtınaları
imkansızı aşarak
geldin!
güneş doğuyor bak bağrımda
nicesine karanlığın baş kaldırarak
geldin!
hoş geldin mavim
mavi çocuğum
mavi umudum benim
suyuma renk veren maviliğinle
hoş geldin…
28-29 Kasım 2014/Sev_tap