11
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1948
Okunma

Mahal vermez iken bütünlemeye birbirini
Gözlerimin gölgesinde konuştu sevdanın dili
Bir yanda soluk bir gölge
Kapladı en derini o kara hüzün.
Ve sonrasında evveliyatımının eşliğinde o solgun yüzün
Tümlecinden ayrı kalmadı mı sanırsın her bir sözün.
Gidip de göremediğim kayıp eşkâlin
Demlendi ve seyreldi nihayetinde şu ahir ömrüm.
Gölgemin gölgesiydi nöbet tutan
Ayracında saklanmış kalan yarım
Nezdinde kavuşmayı beklerken o koca tümün.
Işıksızlıktı hapseden
İzbelerde, kuytularda gizlenen.
Aynalar kırık, bin bir parça
Binlerce akis yansımış
Dans ederken kayıp ruhlar
Ne tümleyen ne tümlenen
Gizli saklı her biri bir başına.
Aktı, aktı yaşlar oluk oluk
Ve yıkandı tüm kiri pası melun ruhların.
Kavuşmaktı tecellisi hasretin
Ebediyetten miras uzantının
Görüp göreceğim o hayallerin.
Bir avuç tütün kadar acı
Elde kalan koca bir sus payı.
Kelimeler oynaştı ahenkle
Suskun ve mağdur gönle nazire edercesine.
Sustum susalı
İlkti bu sessizliğin yakıcılığı
Ve sondu içinde kilitli kaldığım
O dört duvarın boğucu havası.
Tek tek toplamak yıldızları
Savrulmuş dört bir yana
Sanki bir korun verdiği acı
Belki de sesi o görmediğim yabancının.
Bir bir savurdum yaprakları
Bin bir dilekle tuttuğum o papatya falı.
Bilmezdim nazını niyazını sevdanın
Kimler erdi keramete kim bilir.
Çocuk, kadın ve adam
Mükellefti her biri
Sunulan sevdadan
Adını çoktan koymuştu ne de olsa Yaradan.
Azaldı özlem,
Azaldı hüsran
En güzel armağandı oysa
Sevginin eşliğinde sunulan.
5.0
100% (16)