7
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1852
Okunma
,.
çünkü ben seni söylerim
kalmasın rüzgarın değmeden geçeceği toprak
dünyanın en bahtiyar şehri Gazze’den
mağrur İstanbul’a bakarak
tutkuyu karanfile damıtan bir gecikmedir adın
nereye tozsa, dudaklarıma kadar çekilir güneş
kitapları kuruttum
tarihi karıştırdım ve yaktım bütün atlası
yine de
vazgeçmedi kimse
kardeşini öldürüp onun bitkin omzuna basmaktan
bekledim
son gökyüzündeki son parçayı
çocuk korkularını, anne endişelerini
dinmedi
ve baba ağıtlarını bekledim
kulaklarına bir ezgi dayadım birazdan gideceklerin
buradan da geçecek, mutlaka geçmeli rüzgar
mutlaka güneş okşayarak akacaktır bu sabah da
denizlerin saçını ıslayarak
ben seni söylerim
açılır adının anılmadığı kapılar
ve kapanır
durmaksızın gök çizilir o an
ve beni olmadık yerlere yakıştırır bazı kadınlar ve adamlar
oysa
şurası Babil sevgilim adının işlendiği mülevven ırmak
az ötede ölümün sırlı bahçesi
kalbimizi ısıran
ben seni söyledim
bin bardak suya usul usul çınlayarak
bin umut ve bin gülücük kalır belki
özgürlük şurâsına beklenirken
burunları kızaran ve parmakları moraran bütün acılı çocuklar
.,
5.0
100% (13)