52
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
4834
Okunma

Acıyı, kaygıyı bulayıp aşka
Bir zaman ne kadar üzdüm kendimi
Seni sevmek için bu defa "başka"
Nice imbiklerden süzdüm kendimi.
Kumsalım sanmıştım, kum değilmişim
Yangınım sanmıştım, mum değilmişim
Tamamım sanmıştım, tüm değilmişim
Sandım ki deryayım, yüzdüm kendimi.
Hangi karanlığa ışık olmuştum ?
Hangi boş kovaya akıp dolmuştum ?
Hangi yaşlı göze bakıp solmuştum ?
Tepeden tırnağa süzdüm kendimi.
Damlayı görmüşüm, derya yok gibi
Tek yıldız tutmuşum, semâ yok gibi
Baktım ki bu derde deva yok gibi
Demir havanlarda ezdim kendimi.
Damla da, derya da gölümde şimdi
Yıldızların hepsi göğümde şimdi
Kâinat içimde düğünde şimdi
İnsanlık yolunda sezdim kendimi
"Artık ayrılık yok" diyelim, tâki...
Nihayet anladım, dostlukmuş bâki
Her zaman aşk dökmez kadehe sâki
Nesîmi yerine yüzdüm kendimi...
Dostlardan gelen dörtlükler
BEN-İ EZDİM ÖRSTE, O’ NUNLA DOLDUM
GURURU KIRINCA RABBİMİ BULDUM
ŞEMSİ EZELİDEN İLHAMI ALDIM
MISRALARA DÖKÜP YAZDIM KENDİMİ..........BAYRAM ALİ BÜLBÜL
Toprağa serip te tohumlarımı
Seyreyledim baharda fidelerimi
Gordion düğümüne vurup kılıcımı
Umarsız dertlerden çözdüm kendimi.........Kiraz Çiçeği
Garip Rabia’yım düştüm yollara
Hakk deyip tutundum kuru dallara
Kalemsiz, kâğıtsız bakıp hallara
Ben ki asumana yazdım kendimi.............RABİA BARIŞ
5.0
100% (1)