7
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1272
Okunma
ergenliğimden kalma bir yara
nah şuramda
nasıl yaktığını anlatamam
yıllar her şeyi hiç ederken
nasılda tazeliğini koruyor
ne kanıyor, ne de kapanıyor
aklıma düşmüyor gibi
ama düştü mü
gitmek bilmiyor,
örümcek ağlarıyla
benliğimi sarmalıyor.
dedim ya
nah şuramda,
ne kalbimde ne beynimde,
içimin en içinde
hayallerimi, umutlarımı,
gazete kağıdından yaptığım
uçurtmamı,pullarla süslediğim
plastik arabamı,annemin
göz yaşlarını sakladığım yerde,
içimin en içinde
nah şuramda.
oysa
büyüdüm
üzerlerine kürekler dolusu
yıllar dökmüştüm.
gecekondu hayatı
çocukluğumun
bitmek bilmeyen sancısı
yoksullukmuydu utancım
neden aile fotoğrafımız yoktu
ne ara öksüz kalmıştım
yavru kedi gibi miyavlamalarım
gözyaşlarımdı aslında .
el sallamalarım
tek yönlü yolların ardından.
artık tahammülsüzüm
kollarım yorgun
şimdi
ihtiyaç fazlası reyonu gibi
fazla iyi yaşıyorum
hayata duyduğum bu öfkem ve kinim
tamamlanmamış kişiliğimdir aslında,
tamamlanmamış çocukluğumun
ardından.
bilmiyorum
çocuklarımın odalarına gidip
iyi uykular demek
ay ışığının varlığına
yataklarının başında şahit olmak.
bazen bu dünyanın
gerçek olduğunu düşünmek istiyorum.
kalem,kağıt,kitap ve defter dağınıklığı
ne kadar huzur verici
anlatamam.
çatıya asılmış çamaşır kokularını
pazar sandıklarına ektiğimiz biberleri,kanadı kırık kumrumu
yavru kedilerimi severdim
ama özlemedim..!
yinede sadece bir kere
her neredeysen sadece bir kere
bana bu gün iyi uykular dermisin.
bugün yine çok karanlık.