25
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
3216
Okunma

Baba Adem, anne Hava
Hamsi tava , hamsi tava.
Harala gürele bir köstekli saat.
Dabakhane bok beklentisinde.
Ben sanrılar içinde devinmekteyken
Sormazlar mı adama
‘’Kalenin burcumusun, dil bilmez Gürcü müsün?’’ diye.
Küskünlüğüm sana değil yeşil kurbağa.
Takatukaları takatukalamayan tatakatukacıya taktım.
Üç tunç tas has üzüm hoşafı da cabası.
Çıngıraklı yılan çalıyor çıngırağını.
Ders mi başlamış ne?
Bir dua patlatma zamanıdır şimdi.
Şangır şungur, şangır şungur.
Allah’ım birazcık mangır.
Ah ulan ahhh. Biraz şöyle çarık sağlam olsaydı
Söğüt dalına yuva yaptırtır mıydım mandayı.
‘’Gel yarim ol, sevgilim ol’’ demez miydim?
Gözü kör olsun şu foseptik çukurlarının.
Ne kadar loğar varsa canı cehenneme.
Cim cim cimama,
Arpa buğday bir yana.
Sen bir yana bir yana,
Men bir yana bir yana
Kandiller yana yana Allah
Dervişler döne döne Allah
Allah Allah deyip geçti Genç Osman vay vayy.
Çölün kumlarına işemenin suçluluk duygusu.
Bu pişmanlık,
Hep o yüzden.
O yüzdendir safra kesemin ağlaması.
Polisin sireni,
Öküzün tireni hep o yüzdendir.
Bir tek ben anlamadım ne imgeden ne betimden.
Oysa Lovasier açıklamış kanununda
‘’Ne kadar girerse o kadar çıkar’’ diye
Ben hâla ‘’Kral çıplak ‘’ diye tutturmuşum.
Kafa küt. Almıyor bir türlü.
Aslında önemi de yokmuş hani
Şairin ne dediğinin.
Ne anlarsan oymuş.
İyi de ben anlayamıyorum imgeden betimden.
Zaten anlamıyorum ki .....
Bir de şair olacağım di mi?
Haklısın Sebastiyan.
5.0
100% (21)