3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1003
Okunma

Buna savaş demeyin kışt diyoruz domuza
Saati dört on bire kuruyoruz yekvücut
Köyde imece derler, verdik omuz omuza
Hınzırların izini sürüyoruz yekvücut
O lain ki Türk kanı bürümüştür gözünü
Salamon’a satmıştır ruhunu ve özünü
Kuyruğu elimizde,deşmek için gözünü
Gece gündüz izini arıyoruz yekvücut
Yakaladık bir kere bırakmayız peşini
Daha şimdiden serdik beş yüzünün leşini
Elbet bitireceğiz cümlesinin işini
Açık kalan defteri dürüyoruz yekvücut
Bismillah demiştik ki hırlamalar başladı.
Ağlayıp inlemeler, zırlamalar başladı
Yırtık dondan ha bire fırlamalar başladı
Yedi düvele karşı yürüyoruz yekvücut
Biz sorunun adına dedikçe milli beka
Kimisi anlamadı çünkü kıt idi zeka
‘’Geleceğiz bir gece’’ Dedik; sandılar şaka
O aptal kafaları kırıyoruz yekvücut
Nice şehitler verdik, yaşadık bu acıyla
Şimdi o kırk beş yılın birikmiş tüm öcüyle
Vuruyor Mehmetçiğim, imanının gücüyle
Vardı bir hesabımız, soruyoruz yekvücut.
Koskoca file karşı sanki ebabil gibi
Moskof’un karşısında dedem Şeyh Şamil gibi
Antep’i gazi yapan minicik Kamil gibi
Vatan, bayrak, ezanı koruyoruz yekvücut
Ormanları yaktılar, yürekler kavurdular
Meydanı boş zannedip estiler, savurdular
İmana gelmediler. Madem ki gavurdular
Gavura vurur gibi vuruyoruz yekvücut
Barış Pınarı dedik, için diye suyundan.
Lakin nerde görülmüş, huylu geçsin huyundan.
Gizli saklı kalmadı haçlar çıktı koyundan
Dost kimmiş, düşman kimmiş görüyoruz yekvücut
Gönlü huzurla dolsun bu pınardan içenin
Cehennem yurdu olsun barıştan vaz geçenin
Kendi akıllarınca Türk’e kefen biçenin
Kafasına çoraplar örüyoruz yekvücut
5.0
100% (13)