zincir
bahar gelmiş dağa bayıra,
bezemiş her yeri baştan aşağı, can verildi, dirildi ağaçlar, çiçekler salınır daldan aşağı, tazelenmiş toprağın her zerresi, görünmez zincirin hiç bir halkası, bozulmaz yol ki dünya dengesi, dönüp durur alem arştan aşağı, çiçekten çiçeğe name taşır arılar, aldan beyazdan geri kalmaz sarılar, hepsinin üstünde Yaratandan yazılar, cenneti müjdeler taçtan aşağı, misk-i amber her nereye baksan, cemre ile toprağa suya bir dalsan, dane dane yapraklarda yaş olsan, iz bırakıp aksan baştan aşağı, bahara çıkmış renkli kelebekler, ömürleri yettiğince sevecekler, kaç sevdalının önünden geçecekler, ağlatıp yürekleri gözden aşağı, yürek yakan kara bir ağıt olacak, inceden ince sızılardan yara açacak, hiç bir makam onu taşımayacak, bestesiz düşecek söz telden aşağı, aşık derler, belki bildiğini unutur, neki söylese ciğerleri açar kanatır, cümle mahlukatı Rahman yaratır, nimetini yağdırır yüce gökten aşağı, kimler gelir nere gider, izi bilinmez, kem söz hiç bir yerde sevilmez, bilinen doğru her yerde söylenmez, sükut hazne derler dilden aşağı, behuzar eder küçücük bir karasinek, ne top işler, tutamaz ne çelik bilek, zamanı gelince biz de yerimize gidek, havalemiz topraktan yerden aşağı, bünyamin diler 2011000214 |