1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
757
Okunma

Yabancıyım artık bilmediğim denizlerin engin sularına
Senin bana olduğun kadar...
Susuzum sular kadar
Keşke diyemeyecek kadar muhtaç...
Birisi için edilen dua kadar kutsalım kimi zaman
El çırpınışlarının arasında gezinen yaramazlık benimkisi
Kendi kendine kuruntu yapıp af dileyen bazen...
Bazen öylesine...
Ama hep masum günahlarda sır gizleyen biri gibi...
Tanıttığım kadar olan hayatımım kimi zaman
Kimi zaman sevebileceğin kadar
Belki istediklerinden daha kötü bir kalp
Ve artık geri dönüşü olmayan bir gidiş
Ama boncukların arasındaki kaybolmuş, mutluluğum
Yemeğimin birazcığını ayırdım sana
Kaşıklaya kaşıklaya ye ve bitir hepsini
Acele etme!
Annemin bana seslendiği gibi...
Bazen okula gidişlerde, bazen okul dönüşlerinde...
Yetmeyen özürlerdeki pişmanlık kadar gözyaşı
Doymayan kalplerdeki arzu kadar kimi zaman biri
Tutuklanmış özgürlüğümün kanat çırpınışlarında belki sevmek
Ama son dersin ya; bir daha, bir daha...
Susturulamayacak kadar konuşacağım şimdi
Sadece ben değil herkesin gözü önünde edilen yemin kadar
Bazen sadece kendini kandırabilecek kadar bir inanç var içimde
İnandığım ve taptığım bir şey değil oysa ki!
Çalınan hayallerin son pençesine kadar cesaretim
Son noktalarda bir sendeleyiş, geri adım
Hep, hep diye tekrar eden nakaratlar
Hiçbir zaman birbirine uyuşmayan ritimler kadar aşklarım...
O sönen ve neredeyse yalvaran küllerin arasında
Bir imdatın merhameti kadar merhametim
Merhamet bile kılıç kadar acı verici kimi zaman
Bilmek ve bilememek arasındaki kuşku kadar güvencim
Gerilerde, çok gerilerde anılar ve sadece o kadar ömrüm
Ölmüş bazı inançlar kadar artık çabalarım
Bekleyiş gibi ama donup kalmak gibi bir şey bu gördüğüm
Yaşadığım alakasız can çekişler var biraz
Biraz da ben var; benden uzakta
O kadar...
BURCU ÖREKÇİ
5.0
100% (3)