1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2502
Okunma
Şu yalan dünya’nın yolları taşlı
Bağrımı gurbette kalarak ezdim
Kavuştum sılama gözlerim yaşlı
Anılar seline dalarak gezdim.
Sakızlı dağının mor sümbülü yok,
Makam’da şakıyan şen bülbülü yok
Mis kokan leylağı,pembe gülü yok
Yakama bir diken takarak gezdim.
Yapanı kalmamış ekşi pelverde
Sakızlar kuruyup kalmış kengerde
Kaburga yenirdi bakır lengerde
Elime dağdağan alarak gezdim.
Çıktım karadutun ince dalına
Onu değişmezdim arı balına
Susuz bırakmışlar kendi halına
Kurumuş dallara yanarak gezdim
Nerde eski çarşı,nerde o hanlar
Kalmamış şehirde eski insanlar
Derdimden geçmişi bilenler anlar
Baba dostlarını anarak gezdim.
Mezarlıklar dolmuş,bahçeler kayıp
Bilirdim ismini köyleri sayıp
Sövemem feleğe yakışmaz, ayıp
İçimden zamana kızarak gezdim.
Duvarı yıkılmış kerpiç evlerin
Gönlümde açtığı yara çok derin
Bana ERGANİ’mi geri getirin
Dilimde bir ağıt yakarak gezdim.
AV.VECDİ SUBAŞI
.
.
5.0
100% (3)