2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1476
Okunma

ne çok yıldız düşerdi göğün mavi kanat/larından
her yer akpak gök, yakut
toprak beyaza bürünürdü ,
selâlar yükselirken
şûhedası güneşle buluşur
duaya açılan ellerde
uzun kış gecelerinde dudaklar tilavete durur
bembeyaz karlara ezgiler yazdırırdık
memleketim kart - kurttu kara lastik sesim ,kimlik sormazdın ayırmazdın
lastik numaramı ,hiiiç sormazdım.
özünü de üveyinide keserdi soğuk kılıçtı elleri
geceleri godide beşe geçer koşardık yalın ayak kar soğuk kimin umarında
demlenirdik çatırdayan sobanın senfonisinde
dört mevsiminde özlemle kara kişinla beyaz bir "devdin yüreğimde
memleketim gelirsem karında erir yürek "hârım
kürek kıran lapa ,lapa karınla ,
dam boyu yalın kılıç sarkaçlarını hiç unutmadım..
okula giderken koca adamlar düşerdide görmezden gelirdim sen de görme sakın ha !
kapat o yakut gözlerini ,bakma düşene utanır sakın kaldırma ..
buz - camdı sokakların ..
leblebi yokuşun kaydır/gaçtı
altına naylon seren çocuklar ,kaç tane siyah çanta eskitti ,
kaç kızak kırdı haberin varmı ?
pencerede ben ,dısarda kâr radyoda sevgili Nilüfer’in şarkısı hislerime tercüman
yağmayın yollarıma durun kar taneleri yollar benim umudumdur .
yolları kapatmayın yağmayın yollarıma durun kartaneleri
desede / karı seviyordum..
ah ;birde her kesin evinde yanan sobası olsa
sıcak lavaş ekmeği olsa üşümese kimsenin elleri .
dısarda kurtlar - kuşlar aç- biilaç olmasa bir güzel olur- ki.
o harabe evlerinle bile
cennetimsin gözümde ,
güneş gülmsemesede
hiç bitmeyecek destansı özlemim biliyorum yaşadıkça..
Nurcihan*
5.0
100% (3)