3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2107
Okunma

ANNEM
Bir kadın tanıdım,
O/nu tanıdığımda ben henüz doğmamıştım;
iki bölük örülmüş, upuzun saçlar,
diline değilde gönlüne saklanmış masallar
anlatırdı çocuklarına.
Daha sütü kesilmeden kaybettiği
Nursel/ini,
Gürsel/ini anlatırdı,
anlatmakla yetinmez,
tırnaklarıyla yaptığı oyuncak misali mezarlarını
gösterirdi,
çocuklarına.
Sekiz çocuk, bir koca
ve koca bir hayat vardı
karşısında.
Kızlarım okusun diye
dikilmiş kocasının karşısına;
/okuyacaksın,başın dik duracak
ve arkana bakmayacaksın/ derken
koynunda sakladığı imzasını-mührünü
kocasına,
değilde O/nu okutmamış
bütün dünyaya fırlatmıştı sanki.
Başı dik bedeni;
yeğenine sıkılan kurşunun ,
çocuğuna atılan tokatın,sıtma ilacı vermeyen doktorun,
haksızlığın karşısında durdu hep.
Hep başı dik.
Elleri çalışkan;
dikiş diker,tarla sürer,ekin biçer
otobüsün çarptığı atını diker,
çalışkan, nasırlı elleri.
Elleri eğik.
Başı dik.
Yüreği büüyük bir kadın.
O kadın, benim annemmm..
16 0cak 2013
Havva Kılıç
5.0
100% (4)