Vuslatsız geçmiyor aşkın bu demi
Bu hasret bu acı dinsin sevdiğim
Kapında bekletme aciz ademi
Cennetten sinene insin sevdiğim

Gökkube yarılsa zelzele olsa
Kaybolsa güneşim ışığım solsa
O kurkunç kabuslar içime dolsa
Yegane ümidim sensin sevdiğim

Gül yüzünde güller yetişir sanki
Bülbül ilk kez mutlu ötüşür sanki
İsmin duyan kalbim tutuşur sanki
Karanlık dünyama günsün sevdiğim

Arzı arşı adım adım dolaştım
Ateş hava toprak suya bulaştım
Mahluktan insana vardım ulaştım
Elimle var ettim bensin sevdiğim

Hiç bir nebi bilmez senin adını
Zikir ile bilmez kutsal tadını
Yaradan sır etmiş öze kadını
Yaşanması mutlak dinsin sevdiğim

Yokluğun tak etti yetti canıma
Ya ben gelsem ya sen gelsen yanıma
Varlığın yar olsa her bir anıma
Nefesin sineme sinsin sevdiğim

Bâtin-i hicreti arzular durur
Huzurun kokusu burnuma vurur
Hasretten gönlümün pınarı kurur
Sorgusuz bekleyen insin sevdiğim
Gönlüme bir değil binsin sevdiğim...
Aşk ile hü
MİM-Bâ
Murad-ı Bâtın-i-08-11-2014