Ahvalim O’na ayan, şükür secdesindeyim
Ne ihsan etmiş Hüda, nasibimde ne varsa..
Ruhum evvelden ahir, nakur secdesindeyim
Ötelerden bir nida, nasibimde ne varsa...

Ömür sermayesini temiz tutmak gerektir
Kaderin yazdığına kulu uymak gerektir
Haram helal seçmede akıl, fikir yürektir
İlmi amel, farz eda, nasibimde ne varsa...

Dilimle söylemeden, beni kim duyar ise
Kalbi kalbe rapt etmek nasıl bir ayar ise
İrşad ehli olanın hangisi uyar ise
Yüreğimdeki koda, nasibimde ne varsa...

Menzilinden çıkmadan yalınca yürüyorum
Her bedende bir şende her fikir farklı yorum
Şu mana aleminde cevap bulsun her sorum
Etmeden evvel veda nasibimde ne varsa...

Hak yolunda talibe, yolcuya el verenler
Seherlerde tespihle yarine(!) gül derenler
Muhabbetin demine, esrarına erenler
Sofrasından bir bade, nasibimde ne varsa...

Bazen ağır çıkmalı, bazen oktan yay gibi
Nur temaşa etmeli güneş gibi ay gibi
İbrahim’in kurbanı, vakfe gibi say gibi
Makamlardaki tada, nasibimde ne varsa...

Sığmadı miskin başım kainata zamana
Elde insan bulunmaz düçar olsan amana
Mekan mevki fark etmez Hak’tan gelsin de mana
Bir saray ya da oda, nasibimde ne varsa...

Bâtın-i durma yürü layık ol sen atana
Duyma her söyleneni, uyma sana çatana
Belki son nefestesin bak kabirde yatana
Ne kadar ise vade, nasibimde ne varsa...

Aşk ile hü
Murâd-ı Bâtın-i. 14-02-2015