5
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1704
Okunma

Tez zamanda dönerim dediydin;
Çekiip giderken..
İnanmasam!
heç kendi ellerimle, gönnderir miydim?
Bir tas değil,
bir gova su döktüm ardından.
Hani!
nerde sin?
Yaz geldiii, kış geçti.
Çiçek açtı, yaprak döktü.
Gallmadı umudum, artık sönndü.
Hani!
nerde sin?
Köyün daşlı depesi
gide gele aşındı da,
Bir kez olsun
uğramadın yurduna.
Deli Gadir’ in oğlu
askerden döneli, tam beş yıl etti
Aynı otobüse binerek çıkdıydınız köyden.
Herkes den beklerdim de
gene de, beklemeezdim senden.
Sen gedeli...
Yılların sevdalıları gavuşdular da,
Bebelerini, ellerine bilem aldılar.
Hoca Ahmet;
Almanya dan emekli olup geldi de,
Seni sormaya çekinip,
Önümden geçiip getti köyün içine.
Heç bişeye yanmam da,
Bana acımadın,
Yavrunda mı hatırına gelmedi be adam?
Başım eğik, boynum bükük galdı da,
Senden başka halımı sormayan gaalmadı.
Sen gedeli...
Ne çok şey değişti bilsen;
Akıl aldığımız Veli dede,
Adını hatırlamaz oldu da
Heç bişey edemeden,
bakagaldık öölece.
Her bi şeyler değişti..
Köyün delisi bilem akıllandı,
Yiğit kesildi başımıza.
Buralara;
Elektrik, su geldi de
Bir, sen gelmedin.
Heç değilse!
Gııssacık bi mektup yazaydın,
Muhtar emmi:
Gece gündüz deme
gel bacım,
Okurum ne olicek,
Sizden gıymatlı mı, dedi de
Bir kerem kapısını çalamadım,
Mektup var deye.
Bilirim ki;
Meraklanmazsın bizler için.
Ben gene de haber salayım,
Babasın deye.
Oğlunu salgın aldı benden,
Beni de yavrumun acıcı.
Gelsen de fayda vermeez gayrı!
Estemem bundan bööle,
Ne benden sana köy oluur,
Ne senden bana kasaba,
Elveda.
Elveda.
Elvada...
Zülfiye ERDOĞAN
5.0
100% (9)