efendileri dışarıda göbeğini kaşırken
puslu havalarda pusuya yatmış çakallar
varsın vursun beni sırtımdan
bedenimden bedenine
verdiğim can olacağım
sarı buğday başakları gibi
yeşeren canda
binlerce mehmetcik olup
bir bahar sabahında açacağım
yaşamla bütünleşeceğim
öleceğim ama unutulmayacağım
özğürlük beşiğini
cudi dağının tepesine kuracağım
kanımla ayyıldızlı bayrağımı sulayacağım
solmasın diye kirli puslu dumanlı havalarda
küsmesin diye yurduma
dur dinle hele Türkiyem
daha çok şey anlatacağım
ağlamayın yurdumun güzel insanları
sevindirmeyin yüreksizleri
düşerken Garada kara mağaranın taşlarına
on üç fidan
on üç hilal
on üç can
destanlaşmış türkülerde ağıt olacağım
kulaktan kulağa
yürekten yüreğe
güvercin kanadında konacağım
ana kucağı sıcaklığında
bir yaz sıcağında kapınızı çalacağım
bir tomurcuk gül gibi serpilip
yurdumun dağlarına taşlarına
karanfil kırmızısı kınalı avuçlarınızda
hürriyeti koklatacağım
bir mehmetcik değil
Edirne,den HaKkariye
binlerce mehmetcik olacağım
şehit olacağız
ama unutulmayacağız
birgün mutlaka
ama mutlaka
yurduma baharı getirceğiz

23 EKİM 2014