6
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1622
Okunma
hangi söz sanatlarından devşirsem de bu şiiri
yüzünü kederden kurtaramayacağım biliyorum
devinip duruyor çünkü çok görkemli acılar içinde dünya
bilirsin en çok kendini yaralar insan şiir yazınca
çocuklar da koşturmuyor artık
ve bir aşk da yaşanmaz oldu ortadoğu sokaklarında
diller lal sineler kabristan
ve hayaller sürgün sınır boylarında
bilmem ki sevgili kimin avucunu terletir Allahın eli...
bak delişmen çocuklar basmış varoşları
bir kuzuyu anlamayan bir çiçeği koklamayan
konuşunca ülkeler abad eden şehirler düşüren
yalancı ve salyalı adamlar yağmalarken haber kanallarını
yeşile boyayacaklarını sanıyorlar bütün dünyayı
söylesene sevgili ölüm nerededir şimdi
hangi çocuğun ellerine uzanmakta ölüm melekleri...
uzanmıyor kimse kimsenin yarasına esirgiyor tükürüğünü bile
desem ki endülüs de bizimdi kabe de medine de
firavunları da deviren bizdik ve bedirde bizimdi kuyular
hayberde bir tekbirle yıkılmıştı o çelikten kapılar
sabahlarımız yeğniltirdi ağrılarımızı
akşamlarımız hamarat birer kadın
sürükleyen bir destan olurdu yaşamak
şimdi kime süslenmiş hayat dediğimiz nazlı dilber
o ipekten saçlarını kimler taramakta..
bizi toparlayacak bir ayet ezberlesek
bir şiir okusak bir şarkı söylesek erinmeden
çocuklar bilye oyansa mesela korkmadan
saklambaça dursa dudaklarımızın deviniminde
(kendimi tekrar edeceğim biliyorum)
ama bir sofra kurulsa baştan başa
yani cakartadan istanbula diyarbakırdan musula
bulvarlar varoşlarla barışsa ve el ele tutuşsa mem ile mecnun
harlanmış tandırlarda ekmek pişirse asena ile zin
agit ile alper yan yana otursa
rachel tuzu uzatsa delila biberi
kardeşçe uzansa ebuzer
tupaçın dörde böldüğü ekmeğe kaldırarak sınırları..
5.0
100% (14)