9
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1658
Okunma

Demir, ateş ile gelirken tava
Dövüldükçe düşer, paslı anısı.
Ürkütmesin seni titreyen hava
Duyduğun ses, nevbahârın tınısı.
Nefsini kışkırtıp, mânâya inat
Kendisini, sana sunar kâinat
Şu gördüğün cümle âlem mevcûdat
Körün dokunduğu, altın sanısı.
Bedenin ne ise, odur nîfakı
Bülbül ol da, gülün dalında şakı
Mâverâ ki rûhun rahmet âfakı
Budur bütün derdin, ortak tanısı.
Aşka düşen Âdem, her dili okur
Gel de pâyitahtı, gönüllere kur
Felekler tezgâhta, sonunu dokur
Seni terk edecek, aklın kanısı.
Ölüm bedenedir, ağlama boşa
Sâde et ve kemik, değiliz hâşa
Hakk’ın tecellisi üflenmiş nâ’şa
Kendimizi, tende bulduk canısı.
Erol URAZ 24.10.2014 Kırklareli
5.0
100% (12)