2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1826
Okunma

ANKARA MI SOĞUK ? ///
Eylül sabahları ,
Sisli olur Ankara ,
Biraz da üşütür insanı rüzgarıyla ,
Kapı eşiğindeki market ,
Uzun görünür adımlayınca...
Ayakların üşürken kahvaltı masasında ,
Terliği almak için çayını bırakamaz ,
Kahvaltı yapmadan Ankarayı anlayamazsın...
Sokakta ki gürültü ,
Yüreğinin sızısıyla karışır ,
İşine adapte memurlar ,
Toplu taşımaya binmek için birbirleriyle yarışır...
Ankara boğar bazen ,
Çığlıkların , korna sesi eşliğinde ,
Arşa yükselirken ,
Ellerin ayazda çatlak ,
Ve aklında , sabah giymediğin ikinci çorap...
Ki sen daha üşümüyorsun ,
Nicelerini gömmüş şehir arka sokaklarına ,
Dar etmiş meskenlerini ,
Bacası tütmeyen bir çok gecekondu ,
Hatrı sayılır amcalar tarafından ,
3 torba kömür ve birazda erzakla
Ödüllendirilmiş ,
Ama yılda bir gün olmak kaydıyla ...
Emin ol sen üşümüyorsun daha ,
Sabah 6 da simit tezgahı açan ,
60 yaş üstü bir amca ,
Sırf 2 tanesini 1 lira yaptığı ,
Dolabında kolası olmadığı için ,
Az satan ama bir o kadar da muhtaç ,
Hırkasıyla , 60 yaş üstü bir amca ...
Üşüdüğünü mü sanıyorsun sen ?
Tamda Kızılay meydanında ,
Mendil satan çocuklar ,
Buz tutan çatıların altında ,
Esen rüzgarın geçmesini beklerken ...
Sen içeceğin biranın ucuzluğunu düşün ,
Zaten soğuktan burnun akarsa ,
Mendilin kapının ağzında ...
Şimdi üşüyor musun ?
Kömürsüz bir gecekondu yanında ,
Satışı olmayan simit tezgahında ,
Ya da duvarı çatlamış binalar altında...
Ve hiç bu kadar soğuk olmamıştı ,
Eylül sabahında Ankara...
5.0
100% (3)