Jilet kesiği bir yarına tuz basıyorum her gece
Yaram gibi durmadan kanayan düne ateşle dokunuyorum
Sızmaya çalışırken gözlerimden güneş ışığı
Karanlık bir gülüş perdelerimi kapıyor
Ve işte o an
Dizlerimin bütün tutkusunu
Ellerimin bütün arzusunu kırıyorum hemen

Çünkü bir kez daha ışığı görürsem
Bir kez daha gülüşür isem
Yarınsızlığıma yarını giydirirsem
Ve yine tüketilirsem
Öleceğimi biliyorum

Bazen düşünüyor
Kendimle konuşuyorum
Kimi zaman gülerek
Kimi zaman hüzünlenerek
Diyorum ki kendi kendime

Mevsim yaz ama bıçak gibi keskin bir rüzgar içimden geçiyor
Gökyüzü mavi ama siyah bir bulut üzerimden ayrılmıyor
Bütün yeşil yapraklar kızıl bir renk giymiş üzerine
Bütün çiçekler hüzün açmış
Neden diyorum
Neden
Ve İşte o an
Karanlık ama tatlı bir ses içimden geçen her şeyi
Susturuyor

Bazen eskiden kalma bir türkü geliyor aklıma
Yarını anlatan
Aşkı anlatan
Susan susturan
Konuştuğunda bülbül misali konuşturan
Bir türkü
Ve ben o türküyü ne zaman söylemek istesem
Hani şöyle bağıra bağıra
Hani şöyle haykıra haykıra
Bazen ağlaya ağlaya
Bazen güle güle söylemek istesem
Karanlık ve acı bir bakış sıkıyor gırtlağımı
O an
Bırak şarkı okumayı
Nefes dahi alamaz oluyorum

Ve artık çok yoruldum dayanamıyorum
İtiraf ediyorum içimde ki karanlığın sahibesini
O karanlık gülüşün
O karanlık sesin
O karanlık bakışın adı
Benim içimde susturduğumun adı
AŞK
Ve ondan ÇOK korkuyorum

Sesiyle dizelerime hayat veren Değerli Şaire Can Canım Ablam Nurcan Candar UYGUR’A TEŞEKKÜR EDERİM
Saygılar
...MEHMET AKÜZÜM