0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1688
Okunma

Ne kadar tutkulu olsan
Gönülden çepeçevre kuşatsan
Hatta kuşansan
Ve kendini aşsan
Sevgi ile ibrişim dokusan gönlüme
Gökkuşağı olup yağmurda rengârenk açsan sinemde
Ya da yağmur olup gözyaşını akıtsan
Uzaklardan gül kokusunu yüreğinde hissedip özlemle kucaklasan mesela
Ne biliyim yağmur yüklü bulut olsan yağsan gönlüme
Kalbimde yediveren kokusu gibi ulaşsan hücrelerime
Kar olsan yorgan gibi
Beni sarıp sarmalasan yüreğine
Ama yinede
Sen; layıksın O’nun gönlüne
Ve sen ait olduğun yerdesin
Ben yüksek gönlümün irtifasını
Bekliyorum
Herkes kendi kulvarın da olmalı bilirim
Bilirim üst düzey kültür farkını
Davul dengi dengine çalarmış!
Ve madem güç yetiremiyorum kendime
Öyleyse ipimi kendim çekmeliyim, dönmeliyim kendi yüreğime
Dönmeliyim ait olduğum yere
Kanadı kırık gönlü dağlı bir kuş gibi davranmalıyım
Özlersin yanıp tutuşur yüreğin ama sen belli etmeyeceksin üzüldüğünü
Üzüleceksin fakat üzmeyeceksin sevdiğini yiğidim
Sen hayalleri köprü yapma eşkıya!
Taş yerinde ağırdır unutma!
Bir gül için katlanırsın dikenlerin acısına
Bilirim, sende seversin gönlünden
Sevgi uzakta olanı hissetmektir gönlünde
Sen istersen kesme Yusuf’un muhabbetini
Ama benden sana yar olmaz
Gerçek insanı bu kadar kuşatmış, yapışmışken kolumuza
Niye çoğumuz neden bitkisel hayata teslimiz?
Ey beni parmak uçlarıma kadar farklı kılan Allah’ım
Muhtacım sana
Bize merhamet et,bize acı
Dinsin yüreğimizdeki sancı
Yürü evlat tüm yollar çıkar Kâbe’ye
Durmaz bu gönül kervanı sürer kıyamete dek
Yeter ki yolun O’nun yolu olsun
Tut gönlünü ferah
Kesme ümidini Yaratandan
Biz Cemâlini görmeyi arzularız, Rabbim
Bizi mahrum eyleme…..
Yusuf Erdoğan
5.0
100% (1)