"Varmak için aşka"
"Kanat" değil
Elini ateşe uzatmak gerek !

Geleceğe kurulu düşlerin
Beşinci mevsimine ertelenmiş
Ve ertelediğimiz ne çok söz vardır dimi ?

Bileklerimizi keserken ,yaşama dair gerçekler
Mahşerin koynunda yalın ayak canhıraş koşmalar

Yedi rengini bildiğimiz gök kuşağının öbeğinde
Sekizinci renge gebe mutluluklar

Bilmediğim bir dilde ağlıyor, bütün şarkılar
Bildiğim bir duyguya

Turnalar kanadına yaktığım ağıtlar
Kırk ikindi yağmurlarınla yağıyorken hüzünlerime

Ses yanar

Söz yanar

Harf yanar

Su yanar

Şiir yanar

Şair yanar


Ateş ise sadece düştüğü yeri yakar(!)


Kaderine terk edilmiş bir tren yolunda, yürürken yönsüz
Senli günlerimle harmanladım
Sensizliğine diş bileyen kimsesizliğimi


En son bir ağaç dalından gökyüzüne haykırmıştım bizi
Şimdi bu ıssız tren yolunda ,bir kaya dibine gömdüm ikimizi

Sesim ikiye ayrılırken ,çığlık çığlığa
Bana en son yazdığın şiirin gözünden öptüm
Ve yüzüme sürdüm



Sana da şiir getirenin çok olsun emi (!)

...

..

.


La Luna



Fotoğraf :İsmail Harputlu