32
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2952
Okunma

zaman
kestane dorusu bir küheylandı
üzengisiz
dizginsiz
pesimist yaşamın kıyısında koşuyordu
gri akşam karşılarken ruhu
küskün
ve üzgündü ışıklar
nefesimi kesen
canhıraş bir gecenin
alevi gibiydi gözlerin
tutuşan bir hançerin
denize dalışıydı
bir nehir süzülmüştü
usulca yüzümden
hüznün sesi lacivert
sokaklar ölgündü
heybemde esmer bir sonbahar
ve körkütük sızmış anılar
tırnaklarım avuçlarımı
dişlerim dudaklarımı kanatırken
kâinat sarsılıyordu
şarkıları
şiirleri
ve yüreğini
sürgün kentin
kan ağlayan caddelerine bırakıp
gidiyordu…
AA