2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1731
Okunma

bir zamanlar bu şehrin en alımlısı
en heybetlisi bizler nazarla anılırdık
çatılarımız alaturka kiremit kırmızısına
kimimiz saman sarısına
kimimiz çivit mavisine boyanırdık
göklere uzanır, çeker indirirdik bulutları
bazen yağmur bazende lapa lapa kar yağdırırdık
saçaklarımızdan sünerdi mutluluk damlaları.
pencerelerimiz de kınalı ellerin ördügü
göz nuru oya işlemeli dantel perdeler takınırdık.
düğün olur dernek olur zelzele olur
zangır zangır sallanırdık
löküz ışığında hatimler indirilir nurlanırdık.
kaç gelin geldi süslü odalarımızda sır oldu
kaç bebek doğdu büyüdü kimileri sünnet oldu
onlar da yaşadılar yaşlandılar birer birer göçtüler
avlularımızda toplaşıp ağlaştı kimler kimler
teneşirden musallaya salacaktan mezara
son kez vedalaşıp dualarla gömüldüler
su misali akıp gitti zamanla nice anılar
kalmadı mazi bitti sevinçler hüzünler
.........
günler ayları mevsimler yılları devirdi
gün oldu mutluluktu bacalarımızdan tüten
gün oldu hüzündü akan çörtenlerimizden
gün oldu dolduk taştık düğünde ölümde
mevsimlerden keyif aldık
baharından yazından kışından güzünden
her şeyin sonu geldiği bizimde sonumuz geldi
önce terkedilmeye sonra yıkılmaya alıştırıldık.
.........
şimdilerde çoğumuz yıkıldık
yerimize yaptılar dikine çok katlı dam
heybetli yapılardı öğrendik ki adı apartman
bakmayın bu yıkık dökük halimize
yaşandı her ne varsa, kaldı içimizde
bittiğine üzülmedik yaşandı diye sevindik
bir zamanlar bizimde göklerdeydi çatımız
yıkılsak da ayaktayız hala dimdik başımız. 251014mcicek
5.0
100% (1)