Solar rengi dalında gülün, gün kısalır, tükenir takvim.
Ak düşer başına ömrün, bükülür beli zamanın…
Gönlümüze ateş düşer, ateşe aşk, aşka ateş düşer…
Az değil, çok değil, gün geçer…
Güz gelir, bahar geçer…
Sabrı yok, kararı yok bir ateş düşer…
Hem yanımıza düşer, hem ayrımıza düşer.
Hem senin yanında alevlenmiş, hem senden uzağa düşer…
Şekli yok, sebatı yok, öz nasıl elden tutabilir, nasıl yardım eder ki görünmez…
Ta kendisidir aşkın ateş, dokunduğu yer aşk…
Şimdi vakit aşkın ta kendisidir.
Ey aşkımın ateşi, ateşimin aşkı…
Sarhoşluğum sendendir, şarabım sen…
Senin ateşinde yanmadan yaşamak haram bana…
Sor, şu sapsarı yüzlere, şu kupkuru dudaklara sor.
Su nasıl aksettirir yıldızı, ayı nasıl yansıtırsa aşkımı öyle bil, öyle gör…
Aklım, her şeyi bilse de, gözüm her şeyi görse de, şaşkınım…
Yolunu kaybetmiş seyyahlar gibiyim… Şaşkınım…
Göçüp gittiğimde, toprağıma gül düştüğünde…
Ateşe düşmüş bir gül gibi, yan…
Ateşe, yanmak düşer, aşka ateş…
Ateşim sana, aşkım ateşe… Sönme, dinme…
Yandığın kadar yak alemi…
Avaz avaz yan, alaz alaz yan…
Aşk sende, ateş sende…


ŞAHBEYİT
FATİH ŞAHİN IŞIK