2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
924
Okunma
gövdesinde öğlen gölgeleri devinen
tapınakta. dua tekerleri durdu
ve şöhreti azalmış bir ünlemin
ikinci katı yıkıldı sonra
sonra sağına başlangıçlar. soluna
hatırlayışlar dikildi
:
ı.
deniz az önce çekilmiş
ve tahta balıklar karaya karıştığında. havada
kara bulutlar. kalabalığın saçında
yağlı is kalmıştı
kulaç sesleri her yeri sarıp
dibi ayaklandırdı
_fazla fakat
gerekli çığlıklar arşivindeydik_
içinden hiç geçmiş geçmeyen yerde
ömrümün son ölüsüne. ben
bir bilme biçimi değilim
beni bilip durma. dedim
öyle şehrin gövdesini titreten
bıçkın bir şimşek gibi gezdiğime aldırma
karanlık gecelerde ay sanılan
ışıltılı bir gürültüyüm ben
hepsi bu. bunu diyemedim
ıı.
çok değil. az önce
dudağına bir dudak değer diye
tadı tatlı şeyler süren. yüzüne
yüzüğüne. ve kendine çok inanmış bir kadın
_git dedi. git denilince rumluk neyse
ben o oldum işte_
ııı.
büyük sorular
küçük içlerine iğneler batırılınca
kara kutusunu fırlatıp kaçtı
acı fren
ve başıbozuk bedduanın içinde
büyük karaltılar geçti geceden
sarı sular sınırlara erişti. ve
o sakat masumiyetiyle biri
_lebbeyk sevgilim lebbeyk. dedi
başka bir şey demedi_
792bin14İst.
5.0
100% (3)