Dik duruşum kovuldu ak sabah masalından
Harflerim koparıldı cümlelerin dalından
Çırpınırken küreğim ayrıldı sandalından
Sigaranın ucundan düşen gri kül gibi
Yaprak olup savruldu imgelerim gül gibi
Mademki isyankârım, madem bozuk sicilim
Konuşmasın bir daha kilitlensin şen dilim.

Siyah kirpiklerini tarıyordum gecenin
İçinde kaybolurken bu garip bilmecenin
Dinamitler koyarak ak bağrına hecenin
Ağarmayı unutup dağ ardında tan gibi
Kurumuş damarından akacağım kan gibi
Cebimde biriktirip korkuları işleyip
Ezeceğim ağzımda acımadan dişleyip.

Savurdum mızrakları yaralayıp derinden
Koparttım dallarımı yere yakın yerinden
Çürüdü ak çiçeğim aylardır kederinden
Bulutun gökyüzüyle öpüştüğü dünyada
Nakışlanan gamların yaşadığı rüyada
Savaştığım hayata artık kinleniyorum
Biraz dinleniyorum, dedim dinleniyorum.

Gökyüzünden inen bulutlarla, dağlardaki ormanların gölgesinin zümrüt göle düştüğü yerdeyim. Gümüşhane- Özkürtün’deyim, dinleniyorum.