1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1196
Okunma
Şimdi dört mevsim yaz, kurak gülistan
Gül baharın müjdesi kışa hasret
Bülbül şarap içse de altın tastan
Aşk şarabı gördüğü düşe hasret
Gönüller olmuş gayrı han kapısı
Bir kilit vuracak yiğide hasret
Müşterek olmuş sevdanın tapusu
İstimlak edecek sahibe hasret
Çağ atladık uçurumun kenarında
Örfüm tutunacak bir dala hasret
Çöller yeşerdi mecnun diyarında
Keremler yanacak aslıya hasret
Sürmeli gözler çıkarırken baştan
Kevserler akacak gözlere hasret
Eller fırsat bulamazken oynaştan
Semalar uzanan ellere hasret
Kırık kalem’im yanlışsa sualim
Doğrular denecek cevaba hasret
Kapanmaz tövbe kapısı bilirim
Melekler yazacak sevaba hasret