İsyan sularında dolaştım
tefekkür sandalıyla
Kimi zaman dalgalandı, kimi zaman duruldu
Soru girdaplarıyla boğuştum
Ve en büyük girdap şuydu,
Dünya denen bu rüya neden bana sunuldu...

Yalancı bir koşturmaca, gereksiz bir telaş,
İnsanlar ölümsüz gibi, delicesine bir uğraş
Taştan ve metalden bir sürü oyuncak,
Bu kadar hırs, bu kadar kin, bu oyuncaklar için...

Diller bu dünya yanlızca bir sınav diyordu,
Kalplerse duymamazlıktan geliyordu
Sınav belliydi, soru belli, cevap belli
Sorulan bir soruydu, yanlış cevap yüzelli
Neyse ki elimde silgi, tövbeden yapılmış,
yaz, sil, yaz, sil artık alnım kırışmış..

Muzip nefis tekneye delikler açıyor,
Arkadaşı iblisle isyan suyundan içiyor,
yok, yok, yok oyuncakların en güzelleri bende olmalı
Ben büyüyünce ahirete, çocuklarıma kalmalı..
Aman nefis karıştırma aklımı, ne diyordum,
En zor soruya bir cevap arıyordum...

cevabı bulmak için, kitabı okumalı baştan
İnsan olarak bizi yoktan var etmişti yaradan
Eşrefi mahlukat demişti
melekleri önümüzde secde ettirmişti,
Secde etmeyense yanlızca bir iblis vardı,
Kiibiriyle isyan sularına daldı....
Bu da meleklerin sınavı olsa gerek
sadakatlerini göstermişler secde ederek..
Aman Allah’ım ben neler diyorum
Soru sadakat, cevap secde artık biliyorum..
iblise benzemekten rabbim sana sığınırım,
Yalnız senin huzurunda secdeye kapanırım..
Dünyanın oyuncakları isteyenlere kalsın,
Cevabı arayanlar secdeye kapansın......