Aklını okudum, senden habersiz,
Ansızın çıkıp da, gelse diyordun…
Dudakta tebessüm, elinde çiçek,
Karşımda durup da gülse diyordun…

Bir hoş oluyorum, adın andıkça,
Sevdayla dolarım, yürek yandıkça,
Yokluğunda ise, hüzün bindikçe,
Nasıl sevdiğimi, bilse diyordun…

Gözüme bakıp ta, bir buse verip,
Aşkın zirvesine, birlikte varıp,
Saçımı okşayıp, sımsıkı sarıp,
Benim de gönlümü, alsa diyordun…

Senli anılarım, san ki bir rüya,
Aksin yansıdı yâr, göldeki suya,
Yoluma bakarken, gelecek diye,
Sevdiğim şarkıyı, çalsa diyordun…

Şu karşı dağlara, bakıp, bakıp da,
Romantik masada mumlar yakıp da,
Şöyle derinlerden, bir iç çekip de,
Benli hayallere, dalsa diyordun…

Gelirim demiştin doğum gününde,
İçin de bir ukde, oldu senin de,
Duvara astığı, resmim önünde,
Tatlı bir huzurla, dolsa diyordun…

Lüzumsuz diyorsun, gözleri kömür,
Şüphesiz Hüdâ’dan, aşk üzre emir,
Mutlu olmalıyız, senle bir ömür,
Hep benim yanımda, kalsa diyordun…

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ