13
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
2517
Okunma


bütün gece arar durursun limanın çevresinde
önce dalgalı yüzünden başlarsın; denizin
bilerek, bilmeyerek
kayaların,
uğultuların,
çakılların arasında başlarsın; ölmeye
yaşlı bir balıkçı
ağıtlar filan
çekip giden yalnızlığın bir ucundan
hani her yerde kimsenin bilmediği, herkesin
biraz daha dayansan
biraz daha gece uzasa
birazdan sabah olmasa mesela
ellerin de kaybolacak temmuzun ortasında
sen ki uyumaktan korkarken
sen ki umutların tükenirken fırtınanın etrafında
sen ki düşlerin bir ağaca çivilenirken şimdi
... bilen de yok kim okşuyor yakamozların ruhlarını
bütün gemiler çekip gittiğinde
tıpkı bir tavan arası gibi dağılırsın; acılarının
öyle beyaz, öyle uzun
fırtınalarda
savrularak,
üşüdüğün gecelerde başlarsın; özlemeye
yürüyorsun, yan yanasın
yatıp, sıçramalar filan
yalnızlığın tıka basa doldurduğu gecelerde
biliyorsun artık bilmediklerini, herkesin
hani biraz daha dayansan
yükselsen daha yükseklere
gözlerin de karışacak yıldızlara
birazdan kıyamet kopmasa mesela
gökler de kayıp gidecek sessizce
... herkese kendi acısıyla seslenin:
herkes kendi acısıyla tanısın birbirini...
29/07/2014 İstanbul
zekiçelik
fotoğraf:kadrikarahan
5.0
100% (26)