SANA SÜRGÜN BİR KARINCA

karla karışık yağmur mu yağıyordu
yoksa
aşk kılığında hüzün mü
ahh... sevgilim
hangi coğrafyada yaşar senin yüreğin
hangi çiçeğin yüreğini sular şimdi
hasret çekmekten başka bir işi olamayan
hasretliğin
yüreği seni bekliyor şimdi
ve beyinlerde sadece
demlenmiş bir hasretin
büyümeye çaba gösteren tohumları duruyor
sana sürgün
sana üzgün
kendilerine acımadan
aylarca,yıllarca hangi ümitle
çalışır karıncalar
hiç düşündün mü?
ve hiç gördün mü?
şahlanmış güzelliklerin
acınası şekilde yok oluşunu
olanaksız bir şekilde
başkaldırıyor karıncalar şimdi
ve bağırıyorlar ve yürüyorlar
karıncalar
sana sürgün
sana üzgün
üşüyor şimdi yüreği sıcak bir karınca
karla karışık yağmurun mu
yoksa
aşk kılığına bürünmüş hüznün mü yağdığı
belirsiz bir havada
üşüyor gökten belirsizlik yağınca
"sobam olur musun diyor sana"
cevap bulamyınca yola koyuluyor
umutsuzcaü
sana sürgün
sana üzgün
bir karınca